HTML

10 Mayıs 2015 Pazar

TÜRK TÜRK'Ü İNCİTMEZ

"Biz ki Melik-i Turan, Emir-i Türkistan'ız, biz ki Türk oğlu Türk'üz; biz ki milletlerin en kadimî ve en ulusu Türk'ün başbuğuyuz!"


Güneş ufuktan beliriyor. Güneşin ilk ışıklarıyla gösteriyor kendisini Çubuk ovası. Bulutlar sanki doğunun sevincini batının feryadını haykırıyor. Ovada bir sessizlik, bir durgunluk var. Sanki ‘’Tarih bunu da yazar’’ diyen bir mırıldanma var rüzgârın esişinde. Bir yiğit görünüyor ovanın bir ucunda. Atının şaha kalkışından, attığı okun süzülüşünden, heybetinden anlaşılıyor. Bozkırın üç atlısından biri bu. Hindistan’dan Anadolu’ya İslam’ı duyuran Türk’ün başbuğsu Timur bu. "Gökyüzünde nasıl bir tek tanrı varsa yeryüzünde de bir tek hükümdar olmalı. Tengri, Türk'ü korusun!" diyerek arkasından geliyor ordusu. Bir tarafını dağa verip bekliyor usulca. Ardından bir gürültü kopuyor. Ovanın bir diğer ucundan bir atlı görünüyor, dörtnala koşan bir atlı. Korkusuzca gelişinden, ordusunun tekbir getirişinden anlaşılıyor. Vekili olduğu şanı yüce Peygamber’in adını Balkanlara duyuran Bayezid bu. Dörtnala koşuyor Bayezid’in aslanları, koşuyorlar korkusuzca. İki Türk cihangirini karşılıyor Çubuk ovası. Dünya durmuş sanki yer gök bu savaşı izliyor. Fetvalar okunuyor her iki tarafta. Nihayet bir sessizlik çöküyor ovaya ki bozuyor sessizliği Bayezid’in aslanları. İlk saldırmanın şerefine erişemeyen Timur buna kayıtsız kalmıyor elbette. Sürülüyor önden 32 fil. Mahşer meydanına çevriliyor bir anda Çubuk ovası. Her vuruşta bir Türk ölüyor, öldükçe ölüyor. Allah Allah sesleri yükseliyor tepelere, yükseliyor göklere; yazılıyor tarihe, Çin’in İslam’la şereflenmesini engelleyen, Şehr-i İstanbul’un fethedilmesini 51 yıl geciktiren savaş, Osmanlılarla Timurluların savaşı. Gün geldi bitti savaş, Timur galip, Bayezid esir. Bayezid esaret yıllarında göz yumuyor Osmanlı’ya, göz yumuyor hayata. ‘’Mekânı cennet olsun’’ diyor bütün Türkler hep bir ağızla. Timur ise bundan tam iki yıl sonra Şaban’ın on yedinci, şubat ayının on dördüncü günü Çin sınırlarında, ölüm döşeğinde bir bir geçiyor gözünün önünden hayatı. Hindistan fethedilmez denildi, fethedildi. Anadolu’ya gelinmez denildi, gelindi. Bayezid yenilmez denildi, yenildi. Fakat sonu? Gözyaşlarıyla dökülüyor ağzından o kelime: ‘’Hiç’’. Namağlup hükümdar ölüme karşı koyamamıştı. Tarihe not düşülüyor bir kez daha ‘’ Türk Türk’ü incitmez’’.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder